Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 202 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 43 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 64 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 34 bin 305'e, yaralı sayısının da 77 bin 293'e yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail askerlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İşgalci İsrail ordusu Gazze kenti sokaklarından enkaz bırakarak çekildi

İşgalci İsrail saldırıları altındaki Gazze'de günlük yaşam

Fanatik Yahudi yerleşimciler, İsrail polisinin korumasında Kudüs'e baskın düzenledi

İspanya Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Başbakan Pedro Sanchez'in ve Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares'in birçok kez dile getirdiği Filistin devletini tanıma girişiminin kısa zamanda gerçekleşmesinin planlandığını, İspanya'nın 4 ülke ile birlikte ortak hareket etmesinin öngörüldüğünü bildirdi.

İspanya'nın, daha önce yaptıkları ortak açıklamada uygun koşullar olması halinde Filistin devletini tanıma sözü veren Malta, İrlanda, Slovenya ve bu girişime destek verdiğini açıklayan Norveç ile birlikte hareket etmesi bekleniyor.

"Jamaika'nın ardından Filistin devletini dünyada tanıyan ülke sayısı 140 oldu. Bunun İspanya ve diğer ülkelerin de katılımıyla 145'e çıkacağını düşünüyoruz" diyen kaynaklar, bu kararı almalarının ardından beklentilerinin kalıcı ateşkes ilan edilmesi için taraflar üzerindeki baskıyı artırmak olduğunu aktardı.

Kaynaklar, "Filistin devletinin tanınması hem İspanyol hükümetinin hem de Başbakan Sanchez'in seçim öncesi ve sonrasındaki bir vaadidir. Bunun tarafları tekrardan müzakere masasına oturmasına hizmet etmesini umuyoruz. Bu büyük bir strateji ve şu anda doğru zaman. Daha fazla beklenmemeli" dedi.

"İki devletli çözüm" mesajı

Kaynaklar, şunları kaydetti:

"Kısa vadede öncelik acil kalıcı ateşkes, rehinelerin şartsız serbest bırakılması ve insani yardımların koşulsuz bir şekilde bölgeye girmesi olacaktır. Uzun vadede ise bölgede barış, refah ve güvenlik için tek yol olarak gördüğümüz iki devletli çözüme dayalı, geri dönüşü olmayan yol haritası oluşturmaktır. Filistin halkının umudu ve İsrail'in güvenliğinin garanti edilmesi için bu gereklidir. Biz Hamas'ı bu süreçte tamamen dışarıda görüyoruz. Hamas bölgede barışın ortağı değildir."

Siyasi cesaretin tek gerekli şey olduğunu vurgulayan kaynaklar, "Gazze'nin yeniden yapılanması için devasa ekonomik plan gerekmektedir. Buna İspanya ve AB kesinlikle katılacaktır. Gazze'nin bölgesel bağlantıları açılmalıdır. Hiçbir şekilde aceleci olmadan bunun üzerinde çalışılmalıdır. İsrail'in meşru hakkı olan güvenlik garantisi de sağlanmalıdır" diye konuştu.

Orta Doğu için mevcut durumda "genel görüşün savaşın devam edeceği" olduğunu belirten kaynaklar, "Gazze'de birinci sınıf insani felaket yaşandığının ve Lübnan'da her gün yaşanan olaylardan da büyük endişe duyduklarının" altını çizdi.

Filistin destekçisi İspanya Başbakanı Sanchez istifaya zorlanıyor: Eşini hedef gösterdiler

İspanya ayakta

İspanya Başbakanı'ndan Filistin atağı

Gazze'ye yönelik İsrail bombardımanında belçikalı yardım görevlisi hayatını kaybetti.

Belga haber ajansı, haberi Belçika Savunma Bakanı Carolina Gennez'e dayandırarak paylaştı.

Gennez bugün yaptığı açıklamada, Belçika'nın kalkınma yardımı çabalarının bir parçası olan bir yardım görevlisinin, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında öldüğünü söyledi.

Bakan yaptığı açıklamada “Meslektaşımız Abdallah Nabhan (33) ve 7 yaşındaki oğlu Cemal'in dün gece Refah kentinin doğu kesiminde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen bombardıman sonrasında hayatını kaybettiğini derin bir üzüntü ve dehşet içinde öğrenmiş bulunuyoruz” dedi.

Gennez, saldırıya ilişkin yaptığı açıklama, "Belçikalı yardım görevlisi ve 7 yaşındaki oğlunun Refah'ta öldürüldüğü saldırıda İsrail'in sorumluluğu var" ifadelerini kullandı.

Belçika, İsrail Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağıracak

Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, Federal Kalkınma Ajansının (Enabel) Gazze'deki çalışanının hayatını kaybettiği saldırıyı kınamak için İsrail'in Brüksel Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağıracağını duyurdu.

Lahbib, X hesabından yaptığı açıklamada, Enabel'in Gazze'deki personeli Abdullah Nabhan'ın İsrail bombardımanında yaşamını yitirmesi üzerine İsrail'in Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağıracağını bildirdi.

Nabhan'ın ailesi ve meslektaşlarına taziye dileklerini ileten Lahbib, "Sivil bölgeleri ve nüfusu bombalamak uluslararası hukuka aykırıdır. Bu kabul edilemez eylemi kınamak ve bir açıklama talep etmek için İsrailli Büyükelçiyi çağıracağım" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ticaret işi bitti

İşgalci İsrail saldırıları altındaki Gazze'de günlük yaşam

İşgalci İsrail ordusu Gazze kenti sokaklarından enkaz bırakarak çekildi

İsrail ile ticaret konusunda net mesaj: O iş bitti

İşgalci İsrail askerleri Refah'ta bir aileyi daha yok etti

Fanatik Yahudi yerleşimciler, İsrail polisinin korumasında Kudüs'e baskın düzenledi

Uluslararası Af Örgütü: İsrail Gazze'de ABD mühimmatıyla savaş suçu işliyor

ABD'nin Teksas eyaletinde başlayan Gazze eyleminin yankıları tüm dünyayı sararken Filistin için bir hamle de Austin Üniversite'sindeki akademisyenlerden geldi. Teksas Üniversitesi'nin akademisyenleri, polis ve eyalet askeri müdahalesinden sonra işi bırakarak öğrencilerin eylemine katıldı.

Cumhuriyetçilerin yönetimindeki bir kamu üniversitesinde yaşanan bu olay, ABD vatandaşlarının bile İsrail yanlısı yönetimlerinin Filistin'e karşı uyguladığı insanlık dışı muameleden ne kadar rahatsız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

ABD’de Yale, Harvard, Columbia, Michigan Üniversitesi ve Teksas eyaletinin Austin’deki Üniversite kampüsünde Filistin için eylem yapan öğrencilere çevik kuvvet birlikleri sert müdahalede bulunuyor. Sert müdahalelere rağmen eylemlerden vazgeçmeyen öğrencilere destekler çığ gibi büyüyor.

Amerika’daki üniversiteler soykırıma karşı ayaklandı

Cal Poly Humbold Üniversitesi öğrencileri polisin sert müdahalesini püskürterek okulun Siemens Salonu'ndaki eylemlerini üç gün boyunca sürdüreceklerini açıkladı.

Columbia Üniversitesi’nin okul yönetimi derslerin uzaktan yapılmasını kararlaştırdı. Polis şiddetine ve üniversite yönetiminin tepkisine karşı öğrenciler fakülteler dersleri bıraktı.

Eylemlerin başladığı Harvard Üniversitesi'nde öğrenciler soykırımcı İsrail'i protesto etmek için engellemelere rağmen kampüste çadır kurdu.

ABD’nin Teksas eyaletindeki Austin’deki Üniversite kampüsünde Filistin için eylem yapan öğrencilere Teksas çevik kuvveti birlikleri sert müdahalede bulunmuştu. Cumhuriyetçilerin yönetiminde olan Teksas’ta öğrenciler ters kelepçe ile gözaltına alındı.

UT Austin Üniversitesi'nden Gazze eylemi sırasında yapılan askeri müdahaleye yönelik bildiri metni yayınlandı

Bildiri metninde şu ifadeler kullanıldı;

1. İLGİLİ UT AUSTIN FAKÜLTESİNDEN AÇIKLAMA: UT AUSTIN'İN ÖĞRENCİ ETKİNLİĞİNE YÖNELİK ASKERİ MÜDAHALEYE CEVAP
2. Biz, UT Austin fakültesi olarak, Başkan Jay Hartzell ve idari liderlerimizin, şehir polisinin yanı sıra eyaletin dört bir yanından eyalet polislerini atlarla, motosikletlerle ve bisikletlerle, çevik kuvvet teçhizatıyla ve coplarla, biber gazıyla, silahla davet etme kararını kınıyoruz. Öğrencilerimiz tarafından planlanan barışçıl bir etkinliğe tepki olarak bugün kampüsümüze göz yaşartıcı gaz ve silahlarla saldırı düzenlendi. Filistin Dayanışma Komitesi bugün UT Austin'in ana bahçesinde bir gün sürecek "Gazze Devlet Üniversitesi" eğitim etkinliği planlamıştı. Etkinlikte eğitimler, çalışma oturumları, pizza ve bir sanat atölyesi yer alacaktı. Hiçbir şiddet tehdidi yoktu, dersleri aksatma planı yoktu, kampüs topluluğuna yönelik herhangi bir korkutma yoktu.
3. 
   
4. Liderlerimiz, öğrencilerimizin barışçıl planlı eylemlerine devam etmelerine izin vermek yerine kampüsümüzü askerileştirilmiş bir bölgeye dönüştürdü. Açık bir eylem planı olmayan polis ve eyalet askerleri, çimenlerde toplanmalarını engellemek için başlangıçta öğrencileri engelledi, böldü, kordon altına aldı ve korkuttu. Sonunda polis ve askerler Speedway'i ele geçirdi. Öğrenciler daha sonra polis ve askerlerin kalabalığın büyük kısmını UT Austin'in kutsal çeşmesinin duvarına doğru ittiği boş çimenliği işgal etti. Birkaç saat önce yapılan son sayımda on beş öğrenci tutuklanmıştı. Tutuklamalar sürüyor. Öğrencilerimizin sağlığı ve güvenliği konusunda derin endişe duyuyoruz. Polisin bir kız öğrenciyi yumrukladığına, yasal bir gözlemciyi devirdiğine, bir öğrenciyi tel örgülerin üzerinden sürüklediğine ve sırf kalabalığın önünde durdukları için öğrencileri şiddetle tutukladığına tanık olduk. Akşam 5'ten sonra üniversite polisi toplu tahliye emri çıkardı.
5. 
   
6. Kampüsümüz, öğrencilerimizin ilk değişiklik haklarını barışçıl bir şekilde sergilemelerini engelleyen şehir polisi ve eyalet polisleri tarafından işgal edildiğinde işler her zamanki gibi olamaz. Kampüsümüze militarize ve silahlı kuvvetler getirerek ve polisin tacizine ve öğrencileri tehlikeye attığına dair çok sayıda delil olmasına rağmen onları geri çekmeyi reddederek, tüm kampüs topluluğumuzu güvensiz hale getirdiniz. Tüm öğrenci topluluğumuzu riske attınız.
7. 
   
8. Yarın her zamanki gibi iş yok. Sınıf yok. Derecelendirme yok. İş yok. Görev yok. TSEU ile planlanan saat 12:15'te UT Tower'ın önündeki ana alışveriş merkezinde toplanıyoruz.

Filistin için eylem yapan öğrencilere Teksas’ta çevik kuvvet müdahale etti

ABD üniversitelerindeki Gazze eylemleri Netanyahu'yu tutuşturdu

ABD polisi üniversite eylemlerini görüntüleyen basın mensuplarına saldırdı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Gerekli yakıtın bulunmaması nedeniyle hastanelerdeki elektrik jeneratörlerinin durma noktasına geldiği konusunda uyarıyoruz." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Birleşmiş Milletlere (BM) ve insani yardım kuruluşlarına "hastalara sürekli hizmet verilmesi ve yaşamlarının korunması için gerekli yakıtın hızlı şekilde sağlanması" çağrısında bulunuldu.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başlamasından bu yana bölgeye yardım girişini kısıtlaması, abluka altındaki bölgede gıda, ilaç ve yakıt tedarikinde sıkıntılara yol açtı.

İsrail'in sağlık tesislerini hedef aldığı saldırılar, birçok hastanenin de hizmet dışı kalmasına ve çalışmalarının durmasına neden oldu.

BM Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, 7 Ekim 2023'ten bu yana özellikle sağlık alanında olmak üzere çok fazla ağır insan hakkı ihlali yaşandığını kaydetmişti.

Gazze'de şu anda üzerine konuşulabilecek sağlık sistemi olmadığını, bunun tamamen yok edildiğini vurgulayan Mofokeng, BM ve insani yardım kuruluşlarının, Gazze'de sağlık dahil tüm alandaki eksikleri gidermek için mücadele ettiğini belirtmişti.

Sultanahmet’te 12 günlük Gazze nöbeti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında bir gazeteci daha hayatını kaybetti

İstanbul'da Gazze kucaklaşması

Yemen'deki İran destekli Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, “Yemen Cephesi'nin” ABD, İsrail ve İngiltere'nin denizlerdeki hedeflerine karşı operasyonlarının sürdüğünü belirterek, bu operasyonların Hint Okyanusu'na genişletileceği tehdidinde bulundu.

Abdulmelik el-Husi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik vahşi saldırılarının 202'nci gününde yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı konuşma, Husilere ait Al Masirah televizyonu başta olmak üzere Arap dünyasının önde gelen televizyon kanallarında naklen yayınlandı.

"Operasyonlar sürüyor cephe genişleyecek"

Husi, İsrail ve müttefikleri ABD ile İngiltere gemilerine yönelik saldırılarının süreceğini belirtti.

"Yemen Cephesi"nin deniz kuvvetlerinin 202 günde İsrail, ABD ve İngiltere'ye ait 102 gemiyi hedef aldığına dikkat çeken Husi, “Yemen Cephesi'nin denizdeki askeri operasyonları devam ediyor ve bunları Hint Okyanusu'ndaki yeni sahasında genişletmeye ve güçlendirmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Husi, İsrail bağlantılı gemileri hedef alan operasyonların oranının iki günde bir gemiye ulaştığına işaret ederek, ABD'nin Kızıldeniz'deki seyrüsefer hareketini yüzde 80 oranında azalttığını, bunun büyük bir zafer ve başarı olduğunu söyledi.

Operasyonlarının ABD, İsrail ve İngiltere'nin asla hesaba katmadığı bir şekilde gerçekleşeceği uyarısında bulunan Husi, “ABD, seyrüsefer hareketini Hint Okyanusu gibi uzak rotalara çevirdi, buna rağmen her geçen gün artan bir tehlikeyle karşı karşıyadır.” dedi.

Kızıldeniz'deki durum

Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.

Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.

ABD ve İngiltere'nin, Yemen'de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu iki ülkenin tüm gemilerini hedef alacağını duyurdu.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı'na (NATO) entegrasyonunu bugün tamamladığını ve gelecek yılın başlarında Letonya'daki NATO taburuna askeri birlik göndereceklerini bildirdi.

Kristersson, yaptığı basın toplantısında, İsveç Genelkurmay Başkanlığı ile NATO'nun ortak bir deklarasyona imza attığını belirterek, İsveç'in 2022'de NATO üyeliği için başlattığı sürecin tamamladığını kaydetti.

Leopard tankları da gönderilecek

İsveç Başbakanı Kristersson, "Gelecek yıl başında hükümet, Letonya'daki Kanada liderliğindeki NATO tugayına asker gönderme kararı almıştır. Askeri birlikte 400 ila 500 personelin yanı sıra paletli zırhlı muharebe aracı CV 90 ve Leopard tankları da bulunacak." ifadelerini kullandı.

İsveç sahte PKK'lı veriyor

Beyaz Saray: İsveç Türkiye'ye verdiği sözü yerine getirdi

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız, atama mektubunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e takdim etti.

Büyükelçi Yıldız için Guterres'in makamında tören düzenlendi.

Guterres'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın selamlarını ileten Yıldız, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi olarak atanmaktan ve kendisiyle çalışacak olmaktan duyduğu gururu dile getirdi.

Yıldız, "Türkiye, çok taraflılığın merkezi olan BM'ye büyük önem atfediyor ve BM gündemine katkı sunuyor." dedi.

"Gazze'deki gelişmeler ışığında küresel haykırış ve insanlığın sesini dile getirdiğiniz için Türk halkı size minnettar." diyen Daimi Temsilci Yıldız, saygılarını sunarak atama mektubunu Genel Sekreter Guterres'e iletti.

"Türkiye ve BM arasındaki ilişki her alanda çok özel"

Guterres ise "Türkiye ile BM arasındaki ilişki her alanda çok özel." ifadesini kullanarak özellikle ikili işbirliğinin değerine dikkati çekti.

Ukrayna, Afrika ülkeleri ve Orta Doğu'daki işbirliğine çok büyük değer verdiklerini aktaran Guterres, "Sizin varlığınızla işbirliğinin daha da derinleşeceğinden eminim." dedi.

Guterres ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakan Hakan Fidan'a saygılarını iletti.

Törenin ardından Yıldız ve Guterres ikili görüşmeye geçti.

Uzayın barışçıl kullanımına ilişkin tasarı BM'de oylandı: Rusya'dan veto geldi

Dışişleri'nden Şili Temsilciler Meclisi'nin 1915 kararına tepki: Yok hükmündedir!

BM'den Gazze'deki toplu mezarlara ilişkin 'soruşturma' talebi

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) Direktör Yardımcısı Carl Skau, işgalci İsrail'in saldırı ve işgal girişimlerinin devam ettiği Gazze'deki insani durum için "Hala kıtlığa doğru gidiyoruz." dedi.

Skau, New York'taki BM Genel Merkezi'nde düzenlenen günlük basın toplantısında, gazetecilerin Gazze'deki insani durumla ilgili sorularını cevapladı.

Gazze'deki durumla ilgili elindeki raporlara işaret eden Skau, "önemli bir değişiklik olmadığı sürece, mayısta bir kıtlık yaşanacağı" konusunda uyarıda bulundu.

Carl Skau, "Evet, bir artış, ilerleme var ama bu yeterli olmaktan uzak. Hacme, ürün çeşitliliğine ve gerçekten tutarlılığa ihtiyacımız var." diyerek, yardımların 3 günde bir değil günlük olarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.

"Hala kıtlığa doğru gidiyoruz. Kıtlığı önlemek için gereken paradigma değişikliğini henüz görmedik." ifadesini kullanan Skau, Refah'ta muhtemel bir askeri operasyonunun, gıda ulaşımına vereceği zararla ilgili "ciddi kaygılarını" dile getirdi.

Yardımları daha öngörülebilir ve sürdürülebilir hale getirmemiz gerekiyor"

Skau, Gazze'deki sivillere, gıda yardımlarının daha güçlü ulaştırılması yönünde İsrail hükümetinin nisanın başında verdiği taahhütleri memnuniyetle karşıladığını belirterek, bunun "devamlı olması gereğine" dikkati çekti.

Bu taahhütleri kesinlikle memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Skau, "Bazıları kısmen hayata geçirildi, bazıları uygulanmaya devam ediyor. Bölgeye getirebildiğimiz yardımlarda bir artış oldu. Kuzey'e erişim konusunda da bazı ilerlemeler kaydedildi." diye konuştu.

Skau, şu an Gazze'ye ulaştırılabilen yardımların "yeterli olmaktan çok uzak ve okyanusta bir damla" niteliğinde olduğunu dile getirdi.

"Bu yardımları daha öngörülebilir ve sürdürülebilir hale getirmemiz gerekiyor." diyen Skau, bölgedeki ihtiyaç sahibi topluluklara ulaşabilmek için "biraz bağımsız hareket edebilmeye" ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında bir gazeteci daha hayatını kaybetti

Belçikalı yardım görevlisi ve 7 yaşındaki oğlu İsrail bombardımanında öldü

İşgalci İsrail 202 gündür aralıksız saldırıyor! Gazze'de can kaybı 34 bini aştı

ABD'nin Vermont eyaleti Senatörü Bernie Sanders, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun antisemitik olduğu yönündeki açıklamasına yazılı olarak cevap verdi. Sanders, “Hayır, Bay Netanyahu, Bu antisemitik ya da Hamas yanlısı olmak değil. Aşırılık yanlısı hükümetiniz altı ay içinde 34 bin Filistinliyi öldürdü ve yüzde 70'i kadın ve çocuk olmak üzere 77 binden fazla kişiyi yaraladı” dedi.

“Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitik olmak değildir”

İsrail bombardımanlarında Gazze Şeridi'nde daha fazla şeyin yok edildiğini belirtmenin antisemitik olmakla alakasının olmadığını vurgulayan Sanders, “Gazze'de 221 binden fazla konutun yıkılmasıyla bir milyondan fazla insan evsiz kaldı. Nüfusun neredeyse yarısı. Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitik değildir” dedi.

İsrail hükümetinin Gazze'nin sağlık sistemini yok ettiğini söylemenin antisemitik olmadığını belirten Sanders, Gazze Şeridi'ndeki 26 hastanenin hizmet dışı kaldığını ve 400'den fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini aktardı.

“ABD halkının zekasına hakaret etmeyin”

İsrail hükümetinin Gazze'nin 12 yerleşim biriminin tamamını yok etmesini kınamanın antisemitik olmakla alakalı olmadığını aktaran Sanders, "Dünyadaki hemen hemen her insani yardım kuruluşu ile aynı fikirde olmak antisemitik olmak değildir. Hükümetinizin, ABD yasalarını ihlal ederek, makul olmayan bir şekilde Gazze'ye insani yardım girişini engelleyerek aşağıdaki şartların oluşmasına yol açtı. Yüz binlerce çocuk yetersiz beslenme ve açlıkla karşı karşıya. Bay Netanyahu, antisemitizm aşağılık ve iğrenç bir fanatiklik biçimidir. Milyonlarca insana tarifsiz zararlar verdi. Ancak, lütfen, aşırılık yanlısı ve ırkçı hükümetinizin ahlaksız ve yasadışı savaş politikalarından dikkatimizi dağıtmaya çalışarak ABD halkının zekasına hakaret etmeyin. İsrail mahkemelerinde karşı karşıya olduğunuz suç iddianamesinden dikkatleri başka yöne çekmek antisemitizmi kullanmayın. Eylemlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmak antisemitizm değildir” dedi.

Netanyahu, dün Sanders'ı İsrail hükümetinin politikalarına yönelik eleştirileri nedeniyle antisemitik olmakla suçlamıştı.

ABD'nin ambargosu sonrası Gazze kasabı Netanyahu çılgına döndü: Absürtlüğün daniskası!

İsrail'den Refah açıklaması: Tarih belirlendi

İsrail ile ticaret konusunda net mesaj: O iş bitti

İsrail Ulusal Güvenlik Meclisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yanı sıra Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama kararı çıkarması ihtimalinden endişe ediyor. Konuya dair İsrail medyasında yer alan haberlerde, Meclis'in UCM tarafından tutuklama kararı çıkarılması ihtimalini tartışmak üzere bir toplantı yaptığı aktarıldı. Kanal 13 ise toplantıdan "acil önlem" kararı çıktığını öne sürdü. Öte yandan, UCM'nin konuya ilişkin ilk oturumunu bugün gerçekleştirmesi bekleniyor.

ABD'li Senatörden Netanyahu'ya 'antisemitizm' cevabı: Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitiklik değildir

ABD'nin ambargosu sonrası Gazze kasabı Netanyahu çılgına döndü: Absürtlüğün daniskası!

İsrail'i sarsacak istifa

İşgalci İsrail ordusunun geçtiğimiz hafta çekildiği Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde toplu mezarlarda bulunanların bazılarının canlı canlı gömüldüğü tespit edildi. Toplu mezarlarda aramalar sürerken, Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü, çıkarılan naaş sayısının 392'ye ulaştığını bildirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Han Yunus'taki Sivil Savunma Birimi Müdürü Yamin Ebu Süleyman, hastanede bulunan toplu mezarlardaki arama çalışmalarında 58 cesedin daha bulunduğunu ifade etti. Ebu Süleyman, "Nasır Hastanesi yerleşkesinde 392 cesedin bulunduğu 3 toplu mezar tespit edildi. Cesetlerin bazılarında işkence gördüklerine ve infaz edildiklerine yönelik izler bulundu. Bazılarının ise canlı canlı gömüldüğünü tahmin ediyoruz" dedi. Bazı cesetlerin teşhis edilemeyecek halde olduğuna işaret eden Ebu Süleyman, "165 cesedin kimlik tespiti yapılamadı. İsrail askerlerinin cesetleri plastik poşetlere sarması çürümeyi hızlandırdı ve kimlik tespitini imkansız hale getirdi" diye konuştu.

TOPLU MEZARDA ÇOCUKLAR DA VAR

Arama çalışma-larına ilişkin de bilgi veren Ebu Süleyman, "Çalışmalarda çocuk cesetlerine rastladık" ifadesini kullandı. Ebu Süleyman, "İşgalci İsrail askerleri, hastanenin yerleşkesinde çok sayıda cesedi plastik poşetlerle 3 metre derinliğe gömdü" cümlelerini kullandı. Arama çalışmalarını yürüten Sivil Savunma ekibinden Muhammed Mugayir de İsrail askerleri tarafından öldürülen, plastik kelepçelerle bağlanan ve üzerlerinde işkence izleri taşıyan cesetlerin bulunduğu bir videoyu basın mensuplarıyla paylaştı. Mugayir, cesetlerin Filistin halkı tarafından gömülmüş olamayacağını vurgulayarak "Cesetlerin toprağın 3 metre derinliğe gömülmesi Gazze halkının defin yöntemlerine aykırıdır. Bu Gazze halkının yöntemi değil" dedi.

İşgalci İsrail saldırıları altındaki Gazze'de günlük yaşam

İsrail ile ticaret konusunda net mesaj: O iş bitti

Fanatik Yahudi yerleşimciler, İsrail polisinin korumasında Kudüs'e baskın düzenledi

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden Halil Hayye, İsrail ile beş yıl ve daha fazla sürecek bir ateşkese hazır olduklarını belirterek Batı Şeria ve Gazze'de başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması halinde hareketin bir siyasi yapıya dönüşebileceğini söyledi. Konuya ilişkin olarak dün Associated Press'e (AP) açıklamalarda bulunan El-Hayye, 1967 sınırları çerçevesinde bir Filistin devletinin kurulması halinde Hamas'ın silahlı kanadı El-Kassam Tugayları'nı lağvedebileceğine işaret ederek, "İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler

ve muharip güçleri milli ordular haline geldi" ifadelerini kullandı.

El-FETİH İLE BİRLEŞMEK İSTİYORUZ

AP'ye verdiği röportajda Filistinli hareketler arası ilişkilere de değinen Halil El-Hayye, Hamas'ın Batı Şeria'da yönetimi elinde tutan El-Fetih Hareketi ile birleşerek Batı Şeria ve Gazze'de ortak bir Ulusal Birlik Hükümeti kurmayı istediğini dile getirdi. İki taraf arasındaki birleşme çabaları daha önce de Türkiye aracılığıyla yapılmıştı.

KASSAM TUGAYLARI LAĞVEDİLEBİLİR

Halil El-Hayye, AP'ye yaptığı açıklamalarda, Filistin devletinin kurulması halinde hareketin nasıl bir politika izleyeceği hakkında da bilgi verirken, Filistin devletinin kurulması durumunda İsrail'e büyük zorluklar çıkaran İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın lağvedilerek hareketin tamamen bir siyasi yapı olarak yoluna devam edebileceğini söyledi. El-Hayye, altı aydır İsrail ordusuna karşı sahada direndiklerine de dikkat çektiği açıklamasında, "İsrail, altı aydır saldırılarını sürdürmesine rağmen Hamas'ın maddi ve beşeri gücünün yüzde 20'sinden fazlasını imha edemedi" diye konuştu.

TALEPLERİMİZDEN VAZGEÇMEYİZ

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sona ermesi, tarafların esir takası yapması ve Gazze'ye insani yardım sağlanması için Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda aylardır süren müzakereler henüz kesin bir sonuca ulaşamadı. Müzakerelere katılan Hamas heyetinin başkanlığını da yapan El-Hayye, Hamas'ın kalıcı ateşkes, İsrail askerlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi ve mültecilerin Gazze'nin kuzeyine geri dönmesi yönündeki taleplerinden asla taviz vermeyeceğini vurguladı. Esir takası konusunda ise El-Hayye, Hamas'ın Gazze'deki diğer direniş gruplarının elinde kaç esir olduğunu tam olarak bilmediğini ve bu yüzden kesin rakam veremediğini dile getirdi. İsrail'in ateşkesi reddederken esirleri geri istemesine de cevap veren El-Hayye, işgalci İsrail'in meseleyi yokuşa vurduğuna işaret ederek "Eğerİsrail savaşı durdurmayacaksa neden esirleri verelim?" diye sordu.

YABANCI GÜCE İŞGALCİ MUAMELESİ YAPARIZ

El-Hayye, açıklamasında Gazze'deki çatışmaların durumuna da değinirken İsrail'in Hamas'ı yok edemeyeceğini ve sonunda başarısız olacağını ifade etti. Açıklamasında, Gazze için konuşan yabancı güçlerin konuşlanması yönündeki senaryolara da cevap veren El-Hayye, "Hamas olarak Gazze içinde kesinlikle yabancı bir gücün varlığını kabul etmeyeceğiz. İster denizde olsun ister karada, yabancı güçlerin konuşlanmasını reddediyoruz. Dolayısıyla kim olursa olsun Gazze'ye yerleşecek her yabancı gücü işgalci olarak niteleyeceğiz" cümlelerini kullandı.

AKSA TUFANI'NDAN PİŞMAN DEĞİLİZ

Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nu yapmaktan pişman olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan El-Hayye, "Yaşanan katliam ve yıkıma rağmen Aksa Tufanı'nı yapmaktan asla pişman değiliz. Zira operasyon hedefine ulaştı. Bütün dünyanın dikkati yeniden Filistin meselesine yöneldi. Biz, 7 Ekim'de hiçbir sivili öldürmedik" değerlendirmesini yaptı.

SUİKASTLA SABOTE ETTİLER

Yeni Şafak Gazetesi'nin 15 Nisan 2024'te ulaştığı bilgilere göre, Hamas ile El-Fetih yetkilileri birleşme görüşmeleri için Türkiye'nin arabuluculuğuyla bir araya gelmiş ancak işgalci İsrail, kısa süre sonra görüşmelere heyet başkanı olarak katılan Hamas liderlerinden Salih el-Aruri'yi suikastla öldürerek birleşme müzakerelerini sabote etmişti.

Hamas lideri Heniyye'den İsmailağa Cemaati'ne taziye ziyareti

Hamas'ın gücünün beşte birini dahi kıramadılar

ABD'nin New York şehrinde bulunan Columbia Üniversitesi’nde öğrencilerin geçen hafta fitilini ateşlediği gösteriler ülke geneline yayıldı ve kampüslerde intifadaya dönüştü. İsrail zulmünü ve ABD desteğini protesto eden binlerce öğrenci, eylem kararı aldı. ABD'li siyasetçiler tarafından antisemitizm suçlamasıyla terörize edilmeye de çalışılan öğrenciler, güvenlik güçleri tarafından darp edilerek tutuklandı. Columbia Üniversitesi Rektörü Minouche Shafik'in, eylemin üniversitenin işleyişi için "tehdit oluşturduğunu" savundu ve New York polisinden göstericilerin dağıtılması için yardım istedi. Bunun üzerine eylemler kısa sürede New York Üniversitesi (NYU), New School, Stanford, Yale, MIT, Güney Kaliforniya, Michigan, Minnesota, The City College of New York, George Washington, Georgetown ve Teksas gibi üniversitelere yayıldı. Teksas ulusal güvenlik muhafızları ve polisinin Austin Üniversitesi'ne baskını ve öğrencilerin mukavemeti ABD üniversitelerinde Siyonizm'e karşı intifada yorumuna sebep oldu.

ATLI POLİSLER ÖĞRENCİLERE KARŞI

Teksas eyaletinde bulunan Teksas Üniversitesi’ndeki Austin yerleşkesinde, Filistin'e destek ve soykırımı kınamak amacıyla toplanan öğrenci grubuna sert müdahale gündeme bomba gibi düştü. 200 kadar öğrenci yerleşkede eylem düzenlemek üzere toplandı. İsrail’e yakınlığı ile bilinen Teksas Valisi Greg Abbot, Ulusasl Muhafızları ve polisi yerleşkenin olduğu bölgeye gönderdi. Coplarla göstericileri döven polisler, göz yaşartıcı gaz kullandı. 34 kişinin göz altına alındığı olaylarda, Teksas atlı birliklerinin sert müdahalesi eleştirilerin odağında yer aldı. Olayı görüntülemeye çalışan gazeteciler de tutuklandı. Geçtiğimiz yıllarda işgal altındaki Kudüs’ü ziyaret eden Abbot’a 'Zion Dostları Ödülü' verilmişti. Ödülü aldığı sırada yaptığı konuşmada Abbot, “İsrail'e düşman olan herkes Teksas'ın da düşmanıdır" demişti.

YALANLA SAVUNDU

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, göstericilere meydan okurcasına, Columbia Üniversitesindeki Yahudi öğrencileri ziyaret etti. Kampüste Filistin yanlısı öğrencilerin protestolarını durduramaması halinde rektörün istifasını isteyen Johnson, Filistin’e destek gösterilerini “nefret ve antisemitizm” şeklinde niteledi. Evanjelik inancı doğrultusunda İsrail’e tam destek veren Johnson, konuşmasında Hamas'ın İsrail'li bebekleri fırınlarda pişirdiği yalanını dile getirdi.

SOYKIRIMI SONLANDIRMAK İÇİN BURADAYIZ

Gösterilere katılan Yahudi öğrenciler antisemitizm suçlamalarını boşa çıkardı. Maryland Üniversitesi'nde üçüncü sınıf öğrencisi olan Amerikalı Yahudi öğrenci Brandy Kaplan, amaçlarının Gazze'deki katliamlara dikkati çekmek olduğunu belirtti. İsrail'in Gazze'deki şiddetini "soykırım" olarak tanımlayan Kaplan, “Soykırımın son bulması için buradayız. Yahudi halkının hepsinin Filistin'in yok edilmesini istediğini söylemekten daha fazla antisemitizmi doğrulayan ne olabilir" dedi.

130 ÖĞRENCİ TUTUKLANDI

Başkent Washington'a yarım saatlik mesafedeki Maryland Üniversitesi'nden bir grup öğrenci de, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki amacıyla üniversite kampüsünün bahçesinde eyleme başladı. Yüzden fazla öğrencinin katıldığı ve aralarında farklı din ve etnik kökene mensup öğrencilerin bulunduğu grup, Gazze'de acil ateşkes için sloganlar attı. New York Üniversitesi’nde de devam eden gösterilere müdahale eden güvenlik güçleri 130 öğrenciyi göz altına aldı.

SENATÖRLER’DEN BIDEN’A MEKTUP

Kasım ayındaki seçim öncesi yaşanan olaylar karşısında, İsrail’i koşulsuz şartsız destekleyen Biden yönetimi de baskı altında kaldı. Cumhuriyetçi Senatörler Salı günü Biden yönetimi yetkililerine bir mektup gönderdi. Mektupta gösteriler için antisemitik ifadeleri kullanılırken, “Yahudi öğrencileri koru ve düzeni sağla” talebinde bulunuldu.

İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ KRİTİK ÖNEMDE

ABD Başkanı Biden ise gösterileri umursamadığını gösteren skandal açıklamalarda bulundu. İsrail’e verdiği destekle eleştirilen Biden, “İsrail'in kendisini savunmak için ihtiyaç duyduğu şeylere sahip olduğundan her zaman emin olacağım” dedi. İsrail'in güvenliğinin kritik önemde olduğunu söyleyen Biden, önceki gün Yahudi öğrencilerin bir kısmının rahatsız olduğu bu eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

NETANYAHU'DAN EMİR GİBİ AÇIKLAMA

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "antisemitik" olarak nitelediği gösterilere "korkunç" dedi. İsrail'in "haksız yere soykırımla suçlandığını" öne süren Netanyahu'nun açıklaması sonrası öğrencilere sert müdahalede bulunuldu.

1968 HAREKETİNİN BENZERİ

Gelişmeler, 1968 yılında başlayan ve Vietnam Savaşı’nı protesto eden öğrenci hareketini hatırlattı. O dönem savaş karşıtı üniversite öğrencileri ayaklanmış, gösteriler iktidardaki Demokrat Partiyi derinden etkilemiş ve başkanlık seçimlerini kaybetmesine sebep olmuştu. Nihayetinde devam eden protestolar neticesinde ABD Vietnam'dan çekilmek zorunda kalmıştı.

ALMANYA'DA KAMP KURDULAR

ABD’de üniversite öğrencilerinin ateşlediği fitil dünyaya yayıldı. Almanya'nın başkenti Berlin'de bir grup aktivist, Gazze'deki katliamı duyurmak için Federal Meclis'in karşısındaki çimenlikte kamp kurdu.

FRANSA'YA DA SIÇRADI

Fransa'nın en prestijli okullarından Sciences Po'da öğrenciler Filistin'e desteklerini ifade etmek için eylem gerçekleştirdi. Öğrenciler, gösteri sırasında devasa Filistin bayrağını okuldaki bir balkona, bahçedeki iki ağaca ise "Gazze'de Üniversite Kalmadı" yazılı afiş astı.

ABD MEDYASI GÖRMEZDEN GELİYOR

ABD’de sivil itaatsizlik boyutuna ulaşan ayaklanmalara karşı ABD medyası 3 maymunu oynuyor. Ülkenin önemli yayın kuruluşları Washinton Post, New York Times ve CNN, protestolar hakkında küçük bir haber dahi yapmadı. Yahudi lobisinin etkin olduğu ABD medyasının bu tutumu, “ABD’de demokrasinin ve fikir özgürlüğünün ölümü olarak yorumlandı”

Akademisyenlere ters kelepçe

Öğrencilere karşı orantısız güç kullanan Amerikan polisi, aynı zorbalığı protestolara katılan akademisyenlere de gösterdi. Atlanta’daki Emory Üniversitesi’nin Felsefe Bölümü Başkanı polis tarafından ters kelepçe vurularak gözaltına alındı.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Filistin'e destek gösterilerini hedef aldı: Protestolar sonlanmazsa rektör istifa etmeli

New York’ta panik duvarı

Katil turist: Turist vizesiyle gittiği İsrail'de orduya katıldı

ABD'li Senatörden Netanyahu'ya 'antisemitizm' cevabı: Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitiklik değildir

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı televizyon konuşmasında, Aden Körfezi'nde İsrail gemisi MSC Darwin'i füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef aldıklarını ve amaçlarına ulaştıklarını söyledi.

Seri, İsrail'in güneyindeki kıyı kenti Eilat'taki hedeflere de füze saldırısı gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Husi güçlerinin Kızıldeniz, Umman Denizi ve Hint Okyanusu'nda İsrail ve onunla bağlantısı olanların seyrüseferlerini engellemeyi sürdürdüğünü belirten Seri, "Düşman İsrail'in işgal altındaki Filistin'deki hedeflerine karşı daha fazla askeri operasyon gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Filistin halkına destek operasyonlarımız, İsrail saldırganlığı durdurmadıkça ve Gazze Şeridi'ndeki abluka kalkmadıkça durmayacak." diye konuştu.

Kızıldeniz'deki durum

Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.

Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.

ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.

ABD ve İngiltere'nin, Yemen'de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu iki ülkenin tüm gemilerini hedef alacağını duyurdu.

Netanyahu ve Galant tutuklanabilir

Canlı canlı gömdüler

Hamas'tan işgalciye net mesaj: Filistin devleti kurulursa silah bırakırız

BM Gazze'deki gıda yetersizliğine dikkati çekti: Kıtlığa doğru gidiyoruz

Hamas'ın gücünün beşte birini dahi kıramadılar

Smotrich, İsrail ordusu, Mossad ve iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) girişimiyle Hamasla yeni bir esir değişim anlaşmasının ana hatlarının ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine olası askeri operasyonun tartışıldığı dünkü Savaş Konseyi toplantısının ardından X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mossad'ın, İsrail'in güvenliğine zarar veren müzakerelere girmek yerine tüm dünyadaki Hamas liderlerini ortadan kaldırarak yapmak üzere eğitildiği şeye geri dönmesinin zamanı geldi."ifadelerini kullandı.

Hamasla esir takası konusunda her türlü müzakereyi reddeden Smotrich, "Hamas'la bundan sonra sadece füze ve bombalarla konuşmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

İsrailli aşırı sağcı bakan, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin "mümkün olduğu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde işgal edilmesi ve işgalin tamamen yok edilene kadar devam etmesi" çağrısında bulundu.

Smotrich, bunun "İsrail'in güvenliği için gerekli ve kaçırılan insanları geri getirmek için tek şans olduğunu" iddia etti.

İsrail Kanal 13, Hamas ile yapılacak muhtemel yeni müzakere girişiminin İsrail'in, yaşlılar, kadınlar, kadın askerler ve hastaların da bulunduğu 20'den fazla İsrailli tutuklunun serbest bırakılmasını içerdiğini aktarmıştı.

Mısır'ın anlaşma için baskı yaptığını ve bugün Kahire'den bir heyetin ayrıntıları görüşmek üzere İsrail'e geleceğini bildiren kanal, anlaşmanın birkaç haftalık ateşkesi ve İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyini güneyinden ayıran Netzarim Koridoru da dahil Gazze Şeridi'nden çekilmesini kapsadığını ileri sürmüştü.

Hamas'ın, İsrail saldırılarının sonlandırılması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine geri dönmeleri taleplerinin Tel Aviv yönetimince reddedilmesi nedeniyle görüşmeler henüz sonuçlanamadı.

Husiler İsrail gemisine füze ve insansız hava araçlarıyla saldırdı

Netanyahu ve Galant tutuklanabilir

Hamas'tan işgalciye net mesaj: Filistin devleti kurulursa silah bırakırız

Canlı canlı gömdüler

İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, güvenlik güçlerince eyalete bağlı "Şuru" bölgesinde "terör örgütü" mensuplarına ait bir araç SİHA'yla hedef alındı.

Saldırıda 2 kişinin öldürüldüğü aktarılırken, "teröristler" olarak adlandırılan kişilerin hangi örgüte mensup olduğu bilgisi verilmedi.

İran'ın güneydoğusunda bulunan Pakistan sınırındaki Sistan-Beluçistan eyaleti, zaman zaman silahlı ve bombalı eylemler düzenleyen "Ceyşu'l Adl" adlı örgütün saldırılarına sahne olmuştu.

İsrailli bakandan kan donduran çağrı: Suikastlar düzenleyip Gazze'yi tamamen yok edin

Husiler İsrail gemisine füze ve insansız hava araçlarıyla saldırdı

Netanyahu ve Galant tutuklanabilir

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Mısır ve Ürdün ziyaretlerinin ardından İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

İşgal altındaki Filistin topraklarının durdurulamaz bir şiddet sarmalıyla çevrelendiğini vurgulayan Albanese, Filistinlilerin ve diğer tanıkların aktardığı hikayelerin, 7 Ekim 2023'te İsrail'in Gazze'ye saldırısının başlamasından bu yana dünyanın tanık olduğu zulümlere yeni derinlikler kattığını kaydetti.

Albanese, bu şiddetin işgal altındaki toprakların geri kalanına yayılma hızı ve yoğunluğunun, İsrail'in kontrolü altında hiçbir Filistinlinin güvende olmadığını doğruladığına dikkati çekti.

İsrail'in, bir kez daha keyfi olarak, işgali altındaki Filistin topraklarına erişimini engellediğini belirten Albanese, Filistinlilerin durumu hakkındaki raporunu komşu ülkelerden yazmak zorunda bırakıldığının altını çizdi.

Albanese, Gazze'deki durumun daha önce yapılan değerlendirmelerden daha kötü olduğunun altını çizerek, saldırıların uzun vadede ciddi ve çok katmanlı sonuçlarının bulunduğunu belirtti.

Buluştuğu mağdurlardan çoğunun, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhindeki davada, Gazze'deki soykırımı önlemeye yönelik ihtiyati tedbir kararlarının alınmasının ardından yaralandığını ve aile üyelerinin öldürülmesine tanık olduğunu kaydeden Albanese, Filistinlilerin, İsrail'in Gazze'nin sağlık altyapısını yok etmesinin etkilerini yaşadıklarını vurguladı.

Albanese, "Sadece 8 ay öncesine ait fotoğraflar, tombul yanaklı ve 8 yaşındaki Hamid'i gösteriyor. Hamid, şu anda zayıflamış ve kuşatmanın zorlu koşullarında, yaşadığı pankreatit hastalığı nedeniyle günlerini dayanılmaz ağrılar içinde geçiriyor" ifadelerini kullandı.

"İsrail, uluslararası yükümlülüklerine uymaktan kaçındı"

Şu ana kadar Gazze'ye yönelik havadan ve denizden yardım gibi insani önlemlerin, acilen ihtiyaç duyulan ve yasal olarak yapılması gerekenler için yalnızca geçici bir çözüm olduğuna işaret eden Albanese, "Bu önlemler, İsrail'in saldırısının oluşturduğu insani felaketi hafifletmek için son derece yetersiz. Bu noktada İsrail, yaptırım çağrısını gerektirecek derecede uluslararası yükümlülüklerine uymaktan kaçındı" değerlendirmesinde bulundu.

Albanese, "acil ateşkes" çağrısını yinelerken, İsrail'in Gazze ve işgal altındaki Filistin toprakları üzerindeki yasa dışı kontrolüne son verilmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için koruyucu yapının oluşturulması gerektiğini vurguladı.

İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarını kapsayan politikalarının, tartışmasız olarak Filistinlilerin varlığını tehlikeye attığını kaydeden Albanese, “Uluslararası toplumun odağı, en muhtemel sonuca yani Filistinlilere yönelik etnik temizliğe odaklanmalı. Ülkeler bunu önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmalı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu askeri araçlarla Huvvara kontrol noktasından girerek Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenledi.

Kamptaki bir evi kuşatan İsrail askerleri ile baskına karşı çıkan Filistinliler arasında çatışma çıktı.

İsrail ordusunun günün ilk saatlerinden bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenlediği belirtildi.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin, Kalkilya ve Tulkerim ile güneyindeki Beytüllahim ve El Halil'in İsrail ordusunun baskınlarına sahne olduğu aktarıldı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 489 Filistinli hayatını kaybetti, 4 bin 900 Filistinli yaralandı.

Husiler İsrail gemisine füze ve insansız hava araçlarıyla saldırdı

Belçikalı yardım görevlisi ve 7 yaşındaki oğlu İsrail bombardımanında öldü

İşgalci İsrail 202 gündür aralıksız saldırıyor! Gazze'de can kaybı 34 bini aştı

Hamas'tan işgalciye net mesaj: Filistin devleti kurulursa silah bırakırız

ABD'nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi yönetimi ile öğrenciler arasında Gazze protestosu gerginliği devam ederken, İsrail'in saldırılarına karşı öğrenci protestoları, diğer üniversitelerde de yayıldı.

Northwestern Üniversitesi

Northwestern Üniversitesi öğrencileri Filistin işgalini ve Gazze'deki soykırımı protesto amacıyla kampüsün bahçesinde toplandı. Protestolar devam ederken polis araçları okulun etrafında hazır bekledi.

Stanford Üniversitesi

İsrail'in saldırılarına karşı öğrenci protestoları, diğer üniversitelerde de yayıldı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için kamp kuran Stanford Üniversitesi öğrencilerinin eylemleri kampüsteki White Plaza Meydanı'nda devam ediyor.

George Washington Üniversitesi

Washington'da yer alan George Washington Üniversitesi öğrencileri de Gazze'deki saldırılara karşı çıkmak ve Filistinlilere destek gösterinde bulunmak amacıyla bir araya gelerek sloganlar attı. Öğrenciler protestodan sonra akşam namazı kıldı.

Columbia Üniversitesi'nde Gazze protestoları devam ediyor

ABD'nin New York kentindeki Columbia Üniversitesi yönetimi ile öğrenciler arasında Gazze protestosu gerginliği devam ediyor. Kampüs bahçesinde Gazze Dayanışma Kampı kuran öğrenciler İsrail'in saldırılarını karşı gösteri düzenledi.

New York Eyalet Üniversitesi

New York Eyalet Üniversitesi bünyesinde bağlı Moda Teknoloji Enstitüsü (FIT) öğrencileri İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti.

Northeastern Üniversitesi

Massachusetts eyaletinin Boston şehrinde bulunan Northeastern Üniversitesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Harvard Avlusu'nda kamp kuran öğrencilere destek vermek amacıyla bir araya geldi.

Harvard Üniversitesi, protestoları engellemek için avlusunu kapattı

ABD'nin en prestijli üniversitelerinden biri olan Harvard Üniversitesi'nin ana kampüsü Harvar Avlusu'na giriş, yalnızca Harvard kimliği olan öğrenciler ve yetkili personellerle sınırlandırıldı. Filistin yanlısı öğrenciler, Harvard Lisans Filistin Dayanışma Komitesi'nin pazartesi günü askıya alınmasını ve okulun Filistin işgalini ve Gazze'deki soykırımı destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto etmek amacıyla çarşamba günü Harvard Avlusu'na kamp kurmuştu. Üniversite yönetimi, Harvard Avlusu girişlerine astığı yazıda, çadır veya masa gibi binalara girişi kısıtlayacak eşyaların getirilmesi halinde bu eşyaları getirenlere disiplin cezası verilebileceğini açıkladı. Avluda çalışan öğrencilere yollanan e-postada ise avlunun "tedbirli davranmak ve toplumun güvenliğini ön planda tutmak" amacıyla cuma gününe kadar kapatıldığı aktarıldı.

UC Berkeley Üniversitesi

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Berkeley Üniversitesi (UC Berkeley) kampüsünde kamp kuran öğrencilerin eylemleri devam ediyor. İsrail hükümetine teknoloji sağlanmasına karşı çıkmasının ardından işten çıkarılan Google çalışanları da kampüsteki protestolara katıldı.

Michigan Eyalet Üniversitesi

Michigan Eyalet Üniversitesi öğrencileri, okulun, Filistin işgalini ve Gazze'deki soykırımı destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto amacıyla kampüsün bahçesinde kamp kurdu.

Pensilvanya Üniversitesi

İsrail'in saldırılarına karşı Gazze'de ateşkes çağrısında bulunan Pensilvanya Üniversitesi öğrencileri ve aktivistler, kampüs bahçesinde kamp kurdu.

North Carolina Üniversitesi

İsrail'in saldırılarına karşı North Carolina Üniversitesi öğrencileri, Charlotte şehrinde kampüs bahçesinde düzenlediği protesto gösterisi devam ediyor.

Kaliforniya Üniversitesi

Los Angeles'ta yer alan Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) öğrencileri de Gazze'deki saldırılarına karşı çıkmak ve Filistinlilere destek gösterinde bulunmak amacıyla kampüste Gazze Dayanışma Kampı kurdu.

ABD'li Senatör Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt, Gazze gösterilerine destek

ABD'li Senatör Bernie Sanders, Amerikan üniversitelerindeki Gazze eylemlerini "antisemitik" olmakla suçlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya sert sözlerle yüklenerek, "Hayır Bay Netanyahu, 6 aydan daha kısa bir zamanda sizin aşırılıkçı hükümetinizin, yüzde 70'i kadın ve çocuk 34 binden fazla Filistinliyi öldürmesine ve 78 binden fazlasını yaralamasına dikkat çekmek antisemitizm ya da Hamas yanlısı olmak değildir" dedi.

1968 hareketinin benzeri

Gelişmeler, 1968 yılında başlayan ve Vietnam Savaşı’nı protesto eden öğrenci hareketini hatırlattı. O dönem savaş karşıtı üniversite öğrencileri ayaklanmış, gösteriler iktidardaki Demokrat Partiyi derinden etkilemiş ve başkanlık seçimlerini kaybetmesine sebep olmuştu. Nihayetinde devam eden protestolar neticesinde ABD Vietnam'dan çekilmek zorunda kalmıştı.

ABD'de öğrenci intifadası